Mutluluğun Anahtarı: Fotoğrafçılık

Evet. Fotoğrafçılık gerçekten de mutlu olmanıza sebep olabilir. Hem de öyle kısa süreli değil. Uzun süreli mutluluk. Nasıl mı?

Gelin anlatayım.

Bir kere günümüzde fotoğrafçılığa, daha doğrusu fotoğrafa başlamak için fotoğraf makinesine ihtiyacınız yok artık. Cep telefonları iş görüyor. Hatta bazen cep telefonları çok daha pratik ve sürekli yanımızda olduklarından dolayı, daha bir avantajlı konumdalar fotoğraf makinelerine göre.

Şimdi başa dönelim.

Mutluluk dedik.

İster inanın, ister inanmayın, mutluluk en çok kişinin bakış açısı ya da algısı ile ilgilidir. Aynı yere bakan iki kişi, kendi bakış açılarına göre görürler. Ve kimi bu gördüğünü beğenirken, kimi nefret edebilir. Nefret eden aslında başka beklentileri olduğu, çok da gerçekçi olmayan beklentilerinden dolayı nefret ederler ama farkında değillerdir bunun her zaman.

Fotoğrafçılar ise gördüğünü beğenen bir açıdan bakarlar genelde. Başka bir deyişle, fotoğrafçı fotoğrafçı açısından bakar çevresine. Böylece güzeli görür, güzel görür, estetik bir açıdan görür. Çünkü odağı daha güzel olandır, fotojenik olandır, estetik olandır.

Farklı zamanlarda arkadaşlarım bana bunu çok defalar ifade ettiler: Ne güzel çekmişsin. Biz burayı hiç böyle görmedik daha önce.

Sadece bu söz dahi anlayışın bakış açısına bağlı olduğunu bir kere daha kanıtlıyor. Hele de günlük hayatta. Uzun zamandır fotoğrafın içinde olduğum için her baktığım yerde bir fotoğraf karesi görüyorum. En güzel olduğunu düşündüğüm kareleri de çekiyorum hemen. Bu kadar basit yani.

Temel fotoğrafçılık eğitimi alan, biraz daha özelde fotoğrafta kompozisyonu öğrenen ve bunu pratik yapan kişi de benim yaptığımı kolayca yapabilir. Bir kere öğrendikten ve bakış açınızı değiştirdikten sonra da geri dönüş yoktur. Çünkü artık dünyaya fotoğraf karelerine bakar gibi bakarsınız. Güzel fotoğraf karelerine bakar gibi yani. Dünyaya daha güzel bakarsınız. Ya da dünyayı daha güzel görürsünüz.

En başta da dediğim gibi, mutluluk bakış açısıyla ilgilidir. Yaşadıklarımızda ya da gördüklerimizle değil. Güzel açıdan bakınca, güzel görürsünüz. Fotoğrafını çekmeseniz de. Ve mutlu olursunuz. İşte bu nedenle de herkesin mutlaka temel fotoğrafçılık eğitimi alması lazım bence.

Ne dersiniz? Haksız mıyım?